Çerezlerin Sonu mu Geliyor?

Web sitelerinde geçirdiğimiz her anın, yaptığımız her tıklamanın ardında, küçük ama kritik bir teknoloji yatıyor: Çerezler (Cookies). Bu basit metin dosyaları, kullanıcı girişlerimizi hatırlamaktan, kişiselleştirilmiş reklamlar göstermeye kadar dijital deneyimimizin temelini oluşturdu. Ancak, özellikle üçüncü taraf çerezlerin (Third-Party Cookies) kullanıcının iznini almadan gerçekleştirdiği detaylı takip, giderek artan kullanıcı gizliliği endişeleriyle küresel bir krize dönüştü.
Artık, internetin en büyük oyuncusu olan Google’ın, Chrome tarayıcısında üçüncü taraf çerezleri tamamen kaldırma kararı, bir dönemin sonunu işaret ediyor. Bu kararın dijital ekosistem üzerindeki etkisi, bir deprem dalgası gibi yayılıyor. Peki bu, web’in temel taşının tamamen ortadan kalktığı anlamına mı geliyor, yoksa daha gizliliğe saygılı yeni bir döneme mi giriyoruz? Detaylıca inceleyelim.
Üçüncü Taraf Çerezler Neden Hedefteydi?
Çerezler temelde ikiye ayrılır:
-
Birinci Taraf Çerezler (First-Party Cookies): Ziyaret ettiğiniz sitenin kendisi tarafından oluşturulur. Örneğin, bir e-ticaret sitesinin sepetinize eklediklerinizi hatırlaması bu sayede olur. Bunlar kullanışlıdır ve büyük ihtimalle varlığını sürdürecektir.
-
Üçüncü Taraf Çerezler (Third-Party Cookies): Ziyaret ettiğiniz site dışındaki bir alan adı (genellikle bir reklam veya analiz şirketi) tarafından oluşturulur ve yerleştirilir.
İşte sorun tam da ikinci maddede başlıyor. Bir reklam şirketi, farklı web sitelerinde sizinle ilgili veri toplayan çerezler yerleştirerek, internet üzerindeki hareketlerinizin neredeyse eksiksiz bir profilini çıkarabiliyordu. Bu, “beni internette takip eden o ayakkabı reklamı” fenomeninin arkasındaki teknolojiydi. GDPR ve CCPA gibi küresel gizlilik düzenlemelerinin artmasıyla birlikte, bu denetimsiz izleme teknolojileri uygulaması sürdürülemez hale geldi.
Google’ın “Gizlilik Kumu” (Privacy Sandbox) Nedir?
Google, üçüncü taraf çerezlerin kaldırılmasını tek başına bir adım olarak görmüyor; bu boşluğu dolduracak yeni bir teknoloji ve standartlar setini, Gizlilik Kumu (Privacy Sandbox) projesiyle hayata geçiriyor.
Bu girişim, reklam gösterimini ve dönüşüm takibini mümkün kılmaya devam ederken, bireysel kullanıcıyı takip etme yeteneğini ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Gizlilik Kumu, genel olarak iki ana yaklaşıma odaklanıyor:
-
Federated Learning of Cohorts (FLoC) yerine geliştirilen Topics API: Kullanıcıları, bireysel takip yerine ilgi alanlarına göre büyük gruplar (Cohorts) halinde sınıflandırır. Bir web sitesi, kullanıcının son birkaç haftalık tarama geçmişine dayanarak belirlenen “Spor”, “Yemek Pişirme” gibi bir avuç ilgi alanını alabilir. Bu, kişiselleştirilmiş reklamları mümkün kılar, ancak reklamverene spesifik kişinin kim olduğunu göstermez.
-
Attribution ve Reporting API’ler: Reklamverenlerin, reklamlarının ne kadar etkili olduğunu, yani bir reklama tıklamanın bir satışa yol açıp açmadığını, bireysel kullanıcı verisini ifşa etmeden ölçmesine olanak tanır.
Bu yeni yaklaşımlar, dijital reklamcılık geleceği için bir nevi denge arayışıdır: Hem gizliliği korumak hem de internetin ücretsiz içeriğini finanse eden reklam modelini sürdürmek.
⏳ Değişim Nasıl Gerçekleşecek ve Kimleri Etkileyecek?
Google, bu geçişi kademeli olarak ve sektörle iş birliği yaparak gerçekleştirmeyi planlıyor. İlk olarak 2024 yılının başlarında Chrome kullanıcılarının küçük bir yüzdesinde testler başladı. Planlanan tam geçiş tarihi ise 2024 yılının ikinci yarısı olarak belirlendi.
Bu değişiklikten etkilenecek temel aktörler şunlardır:
-
Reklamverenler ve Ajanslar: En büyük etkiyi göreceklerdir. Detaylı hedefleme ve performans ölçümünde radikal değişikliklere gitmek zorunda kalacaklar. Artık bağlamsal hedefleme (Contextual Targeting) ve birinci taraf veri toplama stratejileri daha kritik hale gelecek.
-
Yayıncılar (Web Siteleri): Reklam gelirlerinin düşme potansiyeliyle karşı karşıyalar. Kendi okuyucularıyla doğrudan ilişki kurarak birinci taraf verilerini (e-posta listeleri, üyelikler) zenginleştirmeleri gerekecek.
-
Kullanıcılar: En büyük kazananlar olacaklardır. Takip edilme hissinin azalması ve daha fazla kullanıcı gizliliği kontrolüne sahip olmaları bekleniyor.
Daha İyi Bir Web Mümkün mü?
Çerezlerin sonu, korkulması gereken bir durumdan ziyade, dijital dünyanın doğal evriminin bir parçasıdır. Bu süreç, web’in daha etik, şeffaf ve kullanıcı odaklı bir geleceğe doğru ilerlemesi için zorunlu bir adımdır.
Gizlilik Kumu ve benzeri yeni nesil izleme teknolojileri kesinlikle kusursuz değildir ve sektörde tartışmalar devam etmektedir. Ancak kesin olan şudur: Markalar ve yayıncılar, artık yalnızca teknik takip yeteneklerine güvenmek yerine, kullanıcılarına gerçekten değer sunan, kaliteli içerik ve hizmetler üretmeye odaklanmak zorundalar.
Bu büyük dönüşüm, dijital stratejilerimizi yeniden masaya yatırmamız için bir fırsattır. Kişiselleştirme devam edecek, ancak bu, artık kullanıcıların rızasına ve saygısına dayanan daha şeffaf yöntemlerle yapılmak zorunda kalacak. Web, daha yavaş ama daha bilinçli adımlarla ilerlediği yeni bir çağa giriyor.




